Dört bin yıl önce Anadolu'da konuşulan dillerde, sıcaklık ve ateş anlamına gelen bir ale sözcüğü vardı. Daha ilginç olanı, Toprak Ana'ya inanmış insancıkların bir de Ale Bayramı vardı. Anlamsız amaçsız bayram olmazsa, yaz geldi sıcak bastı haydi bayram yapalım, olamazdı. Ama elinde baltası bıçağı kaması olan zalim zorba köleci takımını yaktık yıktık bozguna uğrattık diye bayram olurdu. Bu bakımdan, kölecileri yandaşlarıyla birlikte yakarak bozguna uğratanların bayram yapması kaçınılmazdı. Öyle ise, Ale Bayramı dört bin yıl önce doruk noktasına ulaşan toplumsal ayrışmanın çatışmanın armağanıdır. Doğaldır ki, bu ayrışma çatışma güncellenerek devam ediyor. Toprak Ana'ya saygı, kadının etrafında semah dönerken belli oluyor. Aleviliğin aliciiik olmadığı açığa çıkıyor. Bin yıllık kardeşlik edebiyatı yapanlar, asıl kardeşliği gözden kaçırıyor.
Cahit Çelik http://cahit-celik.blogspot.com
Cahit Çelik http://cahit-celik.blogspot.com