Mina Al-Lami
BBC İzleme Servisi
IŞİD'in rakibi cihatçı örgütler yeni lideri tanımlamak ve hor görmek için "bilinmeyen" ve "anonim" ifadelerini kullanıyor, IŞİD taraftarlarına kimliği ve geçmişi bilinmeyen birine bağlılıklarını ilan etmemeleri çağrısı yapıyorlar.
Yeni liderin kod adındaki "El Haşimi el Kureyşi" isimleri, Muhammed Peygamber'in soyundan geldiği iddiasına işaret ediyor.
Bölgedeki pek çok kişi böyle bir bağın varlığını iddia etse de, isim kendi başına yeni liderin milliyetini anlamak için yeterli değil.
IŞİD'in son lideri Ebu Bekir'in adındaki "El Bağdadi" ismi, Iraklı olduğunu açık ediyordu.
Her şeye rağmen IŞİD destekçileri, ki bunlara örgütün önde gelen medya oluşumları da dahil, Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi'ye bağlılıklarını ilan etmek için birbirleriyle yarıştı;, ona "halifeleri" olarak itaat etme ve cihatçı örgüt adına savaşma sözü verdi.
Pek çoğu, mesajlaşma uygulaması Telegram'da profil fotoğrafını, bağlılık sözü veren cümlelerin yer aldığı ortak bir fotoğraf ile değiştirdi.
Benzer bir şekilde, IŞİD'in yeni sözcüsü Ebu Hamza El Kureyşi'nin kimliği hakkında da çok az bilgi var. Yeni sözcünün "El Muhacir" olarak tanımlanması, yaşadığı ülkede göçmen olduğunu gösteriyor.
Ebu Hamza, Bağdadi'nin ölümünden bir gün sonra Suriye'de gerçekleştirilen ABD-Kürt ortak operasyonunda öldürülen IŞİD Sözcüsü Ebu Hasan el Muhacir'in yerine geçti.
IŞİD, ölümünden sonra ilk kez 31 Ekim'de yayımladığı açıklamasında, Suudi olduğunu doğruladı.
El Haşimi el Kureyşi kod adının halk arasında bilinmiyor olması gerçeği, IŞİD'in yeni liderinin kıdemli bir cihatçı olduğu iddiasıyla birleştiğinde, normalde farklı bir kod adı kullanan ve zaten bilinen bir grup üyesi olduğu, ancak güvenlik nedeniyle kimliğinin saklı kalması için isminin değiştirildiği fikrini akıllara getiriyor.
Fakat, gerçek kimliğinin saklanması, grubun amacına ve taraftarlarının desteğini koruma ve yeni üyeler toplama kabiliyetine olumsuz etkide bulunabilir. Bu da IŞİD'in yeni liderlerinin kimliği ile ilgili daha fazla bilgi paylaşmasına yol açabilir.
IŞİD, Bağdadi'nin halefinin ismini nispeten hızlı, ABD öldüğünü duyurduktan 5 gün sonra açıkladı. IŞİD'in eski lideri Ebu Ömer el Bağdadi Nisan 2010'da öldürüldüğünde, örgütün öldüğünü doğrulaması bir hafta, halefini ilan etmesi ise bir ay almıştı.
Yayımlanan yeni açıklamada, yeni sözcü IŞİD içinde danışmanlık hizmeti veren "Şura Konseyi"nin IŞİD'in birliğini korumak için "yeni lider atama sürecini hızlandırdığını" söyledi. Bu da IŞİD'in, yeni liderini belirlememesi halinde örgütte çatlaklar oluşmasından korktuğunun açık bir göstergesi.
IŞİD açıklamasında ne dedi?
Yeni liderin kod adındaki son iki isim, "El Haşimi el Kureyşi", söz konusu kişinin Muhammed Peygamber ile aynı sülaleden (Haşim) ve aynı kabileden (Kureyş) geldiğinin altını çiziyor, ki bu bazı İslami yorumlarda halifelik pozisyonu için ön şart olarak gösteriliyor.
Selefi Ebu Ömer el Bağdadi'nin olduğu gibi, IŞİD'in son lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin de Kureyş kabilesinden geldiği öne sürülüyordu.
Yeni sözcü tarafından okunan son sesli mesajda, IŞİD'in üyelerine ve sempatizanlarına yeni lidere bağlılıklarını ilan etmeleri çağrısında bulunuluyor. Bilmedikleri birine itaat etmeleri isteniyor. Mesaj, Kureyşi'nin vasıfları konusunda güven verilmesiyle devam ediyor.
Mesajda ilan edilen yeni lider, Arapça olarak "El Şeyh el Mücahid el Alim el Amil" olarak tanımlanıyor, bu da hem bir "ilim insanı" olduğu hem de "mücahid" bir savaşçı olduğu anlamını taşıyor.
Aynı mesajda Kıdemli bir cihatçı olduğu kaydediliyor, "en önemli kişilerinden biri" deniyor, Amerikalılarla savaşmada özellikle tecrübeli olduğu belirtiliyor ki bunun da Irak'ta olması muhtemel. Cihat konusunda çalışan "ilim insanlarından biri" olduğu da iddia ediliyor.
Sözcü, Amerikalılara hitaben "ABD'nin Ebu Bekir günlerini arayacağı" uyarısında bulunuyor.
Cihatçılar ne dedi?
IŞİD'in ne destekçileri ne de rakipleri Kureyşi'nin kimliği hakkında bir spekülasyonda bulundu.
IŞİD taraftarları alışılageldik şekilde gözü kapalı olarak örgüte bağlılıklarını ve yaygın ve açık bir şekilde yeni lidere itaatlerini ilan ettiler. Yeni "halife"nin kimliğini ya da vasıflarını sorguladıkları gözlenmedi.
Öte yandan, IŞİD'i eleştiren cihatçılar, ki çoğunluğu IŞİD'in cihatçı rakibi Heyet Tahrir el Şam'ı (HTŞ) destekliyor, yeni "anonim" lideri alaya aldılar.
HTŞ'nin üyesi olduğunu iddia eden yılmaz destekçisi El İdrisi, Telegram'da alaycı bir üslupla şu mesajı paylaştı:
"Hayali bir şura (danışma) konseyi, bilinmeyen bir 'halifeyi' Telegram ve Twitter'daki anonim hesapları üzerinden yönetmesi için atarken, sözcüleri ise belki New York'ta ya da Abu Dabi'de oturup, safların akıllarını idare ediyor."
IŞİD'i eleştiren başka bir cihatçı olan Faris Najd, "Bilinmeyen bir sözcü, bilinmeyen bir kişinin yeni 'halife' ilan edildiğini duyurdu" mesajını attı.
Üst düzey HTŞ yetkilisi Ebu Maria el Kahtani, Telegram'da uzun bir paylaşımla "cahil" IŞİD taraftarlarının "körü körüne" IŞİD'in yeni liderine bağlılıklarını ilan etmedeki aceleciliklerini eleştirdi, bu duruma "biat takıntısı" ismini verdi.
Başka bir üst düzey HTŞ taraftarı olan El Dahabi, alaycı bir şekilde "Anlaşılan Daeş'e (IŞİD'i aşağılayan hitap biçimi) katılan herkes, soyu Muhammed Peygamber'e giden bir Kureyşi" dedi.
Analistler ne dedi?
Cihatçılar gibi uzmanlar ve gözlemciler de bunun üzerine kafa yoruyor, yeni liderin kimliğini bulmaya çalışıyor. Bazıları belirli isimler ortaya atsa da, spekülasyonlar yapılıyor.
Ancak çoğunluk, IŞİD'in önceki liderleri ve merkezi yöneticileri gibi yeni liderinin de Iraklı olması ihtimalinin yüksek olduğu fikrini taşıyor. Sadece IŞİD'in selefi olan, El Kaide'nin Irak kolunun lideri Ebu Musab el Zerkavi Ürdünlüydü.
Pek çok basın kuruluşu ve analist, El Kureyşi'nin, Bağdadi'nin Ağustos ayından beri yardımcılığını yaptığı konuşulan Iraklı Türkmen IŞİD yetkilisi Abdullah Kardaş'ın kod adı olabileceğini iddia etti.
Ürdünlü cihat uzmanı Hasan Ebu Haniye, ABD merkezli Arapça Kanalı El Hurra'ya, El Kureyşi ve Kardaş'ın (Ebu Ömer el Türkmeni ismiyle de biliniyor) aynı kişi olduğunu tahmin ettiğini açıkladı ve Bağdadi'nin yardımcısı olarak atandığını belirtti.
Ebu Haniye, Kardaş'ın IŞİD'in güvenlik bölümünü yönettiğini, bunun da "IŞİD içerisindeki en önemli kol" olduğunu söyledi.
İngiliz tabloid gazetesi The Sun da benzer bir iddiayı gündeme getirdi.
Ağustos ayında IŞİD'e atfedilen sahte bir açıklamada, Bağdadi'nin Kardaş'ı halefi ilan ettiği iddia edilmişti. Yine de pek çok uzman, Kardaş'ın Bağdadi'nin yerine geçmesinin beklendiğini söylemeye devam etti ve sahte açıklamanın IŞİD'in liderlik makamına ışık tuttuğunu kaydetti.
"Hacı Abdullah" da ismi geçenler arasındaydı, bazı uzmanlar bu ismin Kardaş'ın kod adlarından biri olduğunu öne sürdü.
El Arabiya televizyonunda 27 Ekim'de yayınlanan bir röportajda, Bağdadi'nin hapisteki akrabası ve kuryesi, sadece "Hacı Abdullah" isimli kişinin Bağdadi'nin yardımcısı olduğunu öne sürdü. Hacı Abdullah, ABD'nin Ağustos ayında yayımladığı arananlar listesindeki bir IŞİD yetkilisinin kod adlarından biriydi. Ancak Hacı Abdullah ve Kardaş'ın aynı kişi olup olmadığı belirsiz.
Öte yandan, El Hurra'da yer alan Iraklı cihad uzmanı Hişam El Haşimi, yeni liderin IŞİD'in "Şura Konseyi"nde görev yapmış olmasının, örgüt için çalışan bir şeriat yargıcı olmasının ve dini yargı ve yasama kurumlarında görev yapmış olmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Milliyeti ile ilgili, genel iddialara ters düşecek şekilde, El Haşimi yeni liderin Iraklı değil, Tunuslu, Mısırlı ya da Ürdünlü olabileceğini öne sürdü.
IŞİD'in yeni "halife"sinin zengin bir cihat geçmişi olduğu iddiası göz önüne alındığında, gerçek kimliği hakkında daha fazla bilginin, örgüt tarafından olmasa da cihatçı rakipleri ya da yetkililer tarafından gelecek günlerde gün yüzüne çıkarılması mümkün.
2 Kasım 2019