Ahmet Heuckeroth / Barış Kaygusuz
© Deutsche Welle Türkçe
Barış Pınarı Harekâtı sürerken, gazeteci Hüsnü Mahalli Suriye’de yaşanan tüm süreçlerin önceden planlandığını savundu. DW Türkçe’ye konuşan Mahalli, Suriye’nin geleceğini Rusların dizayn ettiğini söyledi.
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik giriştiği askeri operasyonun ardından bölgede peş peşe sıcak gelişmeler yaşanırken, gazeteci Hüsnü Mahalli Suriye’de yaşananları DW Türkçe için değerlendirdi.
Suriye’de yaşanan tüm süreçlerin önceden planlandığını savunan Mahalli, Suriye’nin geleceğini Rusların dizayn ettiğini, Ankara’nın ise İdlib’den vazgeçmiş olabileceğini söyledi. Suriye’nin genelinde çok kısa süre içerisinde daha net bir fotoğraf oluşacağını ifade eden Mahalli, Türkiye’nin düzenlediği askeri harekâtın gerçek kazananının ise Suriye devleti olduğunu belirtti.
Mahalli ayrıca Rojava’daki Kürtlere Suriye devleti tarafından bazı haklar tanınacağını tahmin ettiğini söyledi.
"Gelişen bütün süreçler planlanmış”
Esad rejimine bağlı güçlerin Suriye Demokratik Güçleri ile anlaşarak ülkenin kuzeyine yönelmesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye ordusunun karşı karşıya gelme ihtimali üzerine konuşan Mahalli, “Karşı karşıya geleceklerini sanmıyorum. Gelişen bütün süreçler planlanmış diye düşünüyorum. Öyle olmasa Türkiye, Fırat’ın doğusuna girmezdi, Rusya da buna izin vermezdi. Dolayısıyla Menbiç’e ya da Kobani’ye ya da Haseke’de Suriye askerlerinin ilerleyişi devam ederken, askeri anlamda karşılaşma çok tehlikeli boyutlarda gerçekleşirdi. Onun için böyle bir olasılık görmüyorum. Bu süreç nasıl planlandıysa öyle devam edecek diye düşünüyorum. Ruslar açısından nereye kadar çizildiyse oraya kadar gidilecek. Suriye hükümeti ile PYD arasında devam eden görüşmeler de Rusların kontrolünde devam ediyor. Dolayısıyla Suriye’nin geleceğini şu anda iç dinamiklerin dışında Ruslar dizayn ediyor.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Suriye’den çekilmesinin Rusya ile yapılan bir ön anlaşmayla gerçekleştiğini düşündüğünü söyleyen Mahalli, “Amerikalılar çekiliyor. Yalnız Amerikalılar değil, Fransızlar, İngilizler ve İtalyanlar da var. Onlar da çekilecek. Suriye’nin geleceğiyle ilgili olarak, yalnız Fırat’ın doğusuyla ilgili değil, bir dizayn hazırlığı söz konusu. Bugün Suudi Arabistan’a yarın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidecek olan Putin’in Arap medyasına verdiği demeç göz önünde bulundurulursa ciddi bir toparlanmadan söz edilebilir. Hiçbir şey kendiliğinden gelişmedi. Uzun süredir çalışılıyor. Başta Astana ve Soçi olmak üzere. Dikkat ederseniz İdlib’den kimse söz etmiyor. Yoksa hatırlayın, İdlib ne kadar gündemdeydi. Her şeyin belli bir zaman dilimi için dizayn edildiğini düşünüyorum. Kısa süre içerisinde her şeyin netleşeceğini tahmin ediyorum.” şeklinde konuştu.
“Ankara büyük olasılıkla İdlib’den vazgeçti”
Suriye’de yaşanan gelişmeler ışığında ‘Ankara İdlib’den vaz mı geçti?’ sorusuna ‘Büyük olasılıkla’ şeklinde yanıt veren Mahalli, “Çünkü başka türlü olmaz. Putin’in Arap medyasına verdiği demeçte, İdlib’de teröristlerin olmasına izin vermeyecekleri yönünde bir cümlesi vardı. Nusra Örgütü kendini feshedecek. Suriyeli olanlar Suriye devleti ile Türkiye arasında bir şekilde formülize edilecek. Yabancı olanlar için de tıpkı Trump’ın Erdoğan’a ‘Şu IŞİD’çilerin çaresine bak’ dediği gibi, Putin’in de Erdoğan’a ‘Şu Nusra’cıların çaresine bak’ dediğini biliyoruz. Dolayısıyla Fırat’ın doğusunda fotoğraf netleşince Fırat’ın batısında da benzer gelişmeler yaşanacağını düşünüyorum.” dedi.
“Kürtlere bölgede bir takım haklar verilecek”
Türkiye'nin operasyonu, ABD'nin Suriye'den çekilmesi ve Esad rejimiyle Suriye Demokratik Güçleri'nin yakınlaşmasının ardından Kürtlere ne olacağıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Mahalli, bunu anlamak için bugünkü gelişmeleri değerlendirmenin yeterli olmayacağını, tarihsel süreçlere de bakılması gerektiğini vurguladı.
Mahalli, “Bu bölgelerin haritaları İngiltere ve Fransa tarafından çizilirken, ne yazık ki Kürtlere bir şey verilmedi. Belki o zaman planlanmıştı, Kürtler bu dört ülke arasında sıkışsın kalsın ve bu dört ülke yüz yıl süreyle bu Kürtlerle uğraşsın dursun. Nitekim öyle de oldu. Tarihte ilk Kürt cumhuriyeti olan Mahabad Cumhuriyeti 1946’da kurulduğu zaman Ruslar tarafından, Sovyetler tarafından desteklenmişti. Bir yıl sonra Amerikalılar kazık attı, Cumhuriyet dağıldı. Sonraki tüm süreçlerde Batılı ülkeler Kürtlere hep ihanet etti. Önce destek verdi, sonra bıraktı. Irak’ta da, Türkiye’de de, İran’da da. Maalesef hep böyle oldu.” ifadelerini kullandı.
Şu andaki süreçte Suriye devleti ile Kürtlerin bir araya gelerek anlaşacaklarını düşündüğünü ve bu anlaşma çerçevesinde Rojava’da Kürtlere bir takım haklar tanınacağını tahmin ettiğini belirten Hüsnü Mahalli, “Bu dört ülke kendi Kürtleriyle kavga ederken, komşu ülkelerinin Kürtlerine destek verdi. Bu ülkelerin tümünde Kürtler kendi aralarında kavga etti. Türkiye’de Türk devleti PKK’yla savaşırken, 100-150 bin civarında köy korucusu Türk devletiyle oldu. Kuzey Irak’ta Barzani ve Talabani hep kavga etti. Bir tek Suriye’de devletle Kürtler savaşmadı tarih boyunca. Tarihsel ve sosyolojik birçok şeyi bir araya getirirsek bugünü anlayabiliriz. Şu andaki süreçte Suriye devletiyle Kürtlerin bir oturup anlaşacaklarını tahmin ediyorum. Kürtlere, Rojava denilen bölgede bir takım hakların verileceğini tahmin ediyorum. Suriye devletinin de yaptığı hatalardan ders alacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“Harekâtın kazananı Suriye devleti olacak”
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde SDG’nin kontrolündeki bölgelere yönelik düzenlediği askeri operasyonun Suriye devletinin işine yarayacağını söyleyen Mahalli, “Bu harekâtın kazananı Suriye devleti olacak. Düzenleme öyle yapıldı. Bu Astana’da başladı aslında. Hatta biraz geriye gidersek, Haziran 2016’da Erdoğan’ın Putin’den özür dilemesiyle başladı. Çünkü bu tür büyük olaylar, ayaküstü olmuyor. Hele hele karşınızda Putin gibi bir çar söz konusuysa her şey en ince şekilde planlanmıştır.” dedi.
Suriye’deki problemlerin çok kısa süre içerisinde çözüleceğine inandığını söyleyen Mahalli, “Suriye devletinin kurtarılması, toprak bütünlüğünün sağlanması, terör örgütlerinin bitirilmesi gerekiyordu. Zaman zaman aksamalar oldu, kopma noktasına gelindi. Türkiye baştan beri Suriye’de ideolojik olarak davranıyor. Onun kompleksleriyle zaman zaman problemler çıktı. Ama Putin çok sakin bir şekilde bütün problemleri aştı. Olağanüstü bir şey çıkmazsa, Suriye’de çok kısa süre içerisinde birçok problem çözülmüş olur.” ifadelerini kullandı.