Çingenecikler uçar kaçar takımından oldukları için, toplumsal yaşamın dışında özürlük aradıkları için, anlık günlük yıllık azcık özgür yaşamaya alıştılar. Ama bazen içlerinden uyanık üç beş kişiyi zalimler zorbalar köleciler dünyasına kaptırdılar. Kendini sel suyuna kaptırmayan çingenecikler, fakirliğe sefilliğe razı oldular, hain hırsız uğursuz rezil olmadılar. Olanları, çeribaşı olmakla suçladılar. Öyle ise, çeribaşı adının da bir anlamı olmalı.
Dört bin yıl önce Anadolu'da kıyamet koptuklan sonra, toplumsal ayrışmanın çatışmanın külleri arasından azcık akıllanmış yeni köleciler kuşağı filizlendi. Baltanın bıçağın kamanın öldürmenin kölecinin karşısına, köle olmayı kabul etmeyenler ateşle yakarak yıkarak hak hukuk adalet arayarak çıkmıştı. Pankus denilen köleci meclis, kölenin de bazı hakları olduğunu karara bağladı, kıralla kıraliçeyi aynı yetkilerle donattı, özgür yurttaşlardan ordu kurmayı başardı. Ama çingeneler bu ilişkinin dışında kaldı, etliye sütlüye acıya tatlıya karışmadı, toprağa iki çekirdek atmadı, avcılık toplayıcılık yolundan yordamından ayrılmadı, kıralların kıralcıkların şahların padişahların ordusunda askerlik yapmadı.
Ama birgün, fırtınadan kaçarken yağmura yakalandı. Osmanlı Ordusu, yükseliş yıllarında savaş yaparak ele geçirdiği her yerde, yeniçeriler yağmacılık yapsın diye üç beş gün ayırırdı. İşte bu üç beş gün içinde, savaş ganimetlerinin beşte biri padişahın payı olarak ayrılır ve kalanlar devlet yöneticileri arasında paylaştırılırdı. Savaşta yenilenler ele geçirildiğinde kadın kız erkek ayırımı yapılmadan köle sınıfına katılırdı. Zaferden sonra, sağlıklı erkekler Anadolu'ya getirilip köle pazarında satılırdı. Yeniçerilerin eline düşmüş savaş tutsağı kadınlar kızlar ırzına geçildikten sonra, hemen oracıkta kölecilere satılırdı. İşte bu köleciler, çok ucuza aldıkları savaş tutsağı kadınları kızları yeniçerilerin gönül işlerinde kullanırdı. Yeniçeriler aşk pazarının en önemli müşterisiydi. O yüzden, şehir dışında para karşılığı aşk için kadın satan kölecilere çeribaşı adı verildi. Çeribaşı olan çingene beylerine, padişah mülkünden toprak verildi. Ama yine de çingene kardeşleri kazığa toprağa bağlamaya kimsenin gücü yetmedi.
Osmanlı'nın yıkılış yıllarında savaş meydanlarında yaşanmış yenilgiler, çeribaşı beylerin de işini zorlaştırdı. Yeni ağalar beyler daha kaliteli hizmet istedikleri için, çeribaşı olmuş çingene beyleri tacını tahtını ermeni kardeşlere bıraktı. Çingenecikler şehir dışında kaldı. Cumhuriyet hiç kimsenin köküne cinsine cibiliyetine bakmadan herkesi yurttaş yaptı. Yurttaşlar arasında çingene olanın olmayandan farkı kalmadı!..
Cahit Çelik http://cahit-celik.blogspot.com
Cahit Çelik http://cahit-celik.blogspot.com