Sayfalar

S-400 nereyi koruyacak?

ABD ile pazarlıklar, sistemlerin Türkiye’nin ne kadar işine yarayacağı konusunu gündeme getirdi.


Beka sorunu, yerel seçimlerin en çok kullanılan söylemiydi. Evet, Türkiye’nin beka sorunu var. Muhalefet, bunun yerel seçimlerle ilişkilendirilmesini istemedi. 

Son günlerde Türkiye ile ABD arasındaki sorunlara çözüm arayışlarına ilişkin kamuoyuna yansıyan demeçler, seçim dönemi söylemle çelişki oluşturuyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Rusya’dan alınacak S-400’ler Ankara ve İstanbul’u koruyacak. F-35’ler ise Malatya’ya konuşlanacak” dedi. 

Yani F-35’lerin, S-400’lerin radarlarına ‘dost unsur’ olarak girmesinin önlenmesi, ABD’nin “İki sistem bir arada bulunamaz” argümanına çözüm üretilmeye çalışılıyor. 

Ankara, coğrafi olarak savunulması kolay bir bölge. Anadolu’nun ortasında. Atatürk’ün Ankara’yı başkent olarak düşünmesinin nedenlerinden birisi de budur. 

İstanbul’un, boğazların stratejik önemi tartışılmaz. Peki, İstanbul Boğazı’na nereden tehdit algılıyoruz? Kuzey ve Batı’daki NATO müttefiklerinden mi, yoksa sistemleri aldığımız Rusya’dan mı?.. 

Bu bölgede her an tehdit algısı yükselebilir, ancak şu an kritik bir durum söz konusu değil. 

Peki Türkiye’nin S-400 alması, tüm eleştirilere karşın vazgeçmemesini sağlayacak yakıcı sorun neydi? 

Eski Milli Savunma bakanlarından Nurettin Canikli, TBMM’de bakanlığının bütçe görüşmelerinde açıklamıştı: Suriye ve Irak’la olan güney sınırları ve ötesindeki gelişmeler... 

Bu iki ülke, Türkiye ile olan sınırlarını koruyamıyorlar. İstikrarsız yönetimlerin varlığı, Türkiye’nin tehdit algılamasına ve bu algının da beka sorununa dönüşmesine neden oluyor. 

Ama biz sınır bölgesini, almak istediğimiz S-400 gibi bir etkili savunma sisteminin kapsama alanı dışında tutabileceğimizi söylüyoruz. 

Diğer bir konu Doğu Akdeniz’deki gaz yatakları konusunda Türkiye aleyhine yaşanabilecek gelişmeler. S-400’lerin Ankara ve İstanbul’u koruması durumunda Doğu Akdeniz de bu sistemlerin kapsama alanı dışında kalacak ve Türkiye’nin bu bölgedeki caydırıcılığı zayıflamış olacak. 

Bu durumda Türkiye, S-400 alarak bölgesel konularda sağlamak istediği avantajı elden çıkarmış olmuyor mu? 

Konunun bir diğer boyutu ise ülkenin bütünleşik savunma anlayışı. Askerde öğrendiklerimizden biri şuydu: Düşmana, saldırdığı silahla karşılık vermek esastır. İstanbul’da Ankara’da F-35’lere ihtiyacımız olursa ne yapacağız? 

Ulusal hava sahamızı; S-400 bölgesi, F-35 bölgesi şeklinde tanımlamamız başka sorunlara yol açmaz mı? 

Parasını vererek aldığımız hava savunma sistemlerini, ortak ürettiğimiz savaş uçaklarına kullanım kısıtlaması getirmemiz ne kadar doğru olur? 

Evet, Türkiye’nin beka sorunu var ve önlem almalıyız...