Sayfalar

Adalet ve özgürlük mücadelesi devrimcidir



Uzun zamandır süren bir mücadele var. 

Faytonlarda zulüm çeken atların sömürüden kurtulması için... 

Her yıl bu yüzden can veren yüzlerce at için... 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçimden önce, “Atlı faytonları kaldıracağız” diyerek ve bu konuda taahhütname imzalayarak hayvan hakları savunucularına söz verdi. 

Koca yaz geçti ama atlı ayton zulmü bitmedi. Bu arada çok sayıda at acı içinde can verdi. 

Geçen ay ulaşım çalıştayı yapıyoruz dediler fakat atlı faytonlara karşı yıllardır mücadele eden aktivistlerin görüşlerini dikkate almadılar. 

Verimli” dedikleri çalıştay, hayvan hakları savunucuları için hükümsüzdü. 

Sonunda geçen hafta İmamoğlu bir TV programında açıkladı: “Nostalji anlamında makul ölçüde faytonun kalacağı, büyük oranda faytonun olmayacağı biçimde hedefliyoruz.” 

Birden medyada “Adalar’da atlı faytonlar kaldırılıyor!” başlıklı haberler yer almaya başladı. Adı Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) olan dernek de sosyal medyada “İmamoğlu sözünü tuttu! Adalar’da atlı faytonlar kaldırılıyor!” şeklinde paylaşımlar yaptı. 

Hayvan özgürlüğü aktivistleri olarak uyardık; atlı faytonların kaldırılmadığını, “sayıları azaltılacak ama bir kısmı nostaljik olarak kalacak” dendiğini belirttik. Dinlemediler...  “Hangi atın zulüm görmeye devam edeceğini zar atarak mı belirleyeceksiniz” diye sordum; yanıt vermediler. 

Çelişkiler ve ‘Sömürü Nostaljisi’ 

Cuma günü Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül konuştu ve atlı faytonların kaldırılmayacağını teyit etti... 

Birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. 

1- Atlı faytonlarda, insan gibi bilinç sahibi duyarlı canlı olan atlar arabaya bağlanıp yük çektirilir. Bunun için sırtlarına kırbaç vurulur; yazın sıcakta, kışın soğukta asfalt zeminlerde, yokuşlarda koşturulurlar. 

Atlı fayton, hayvan köleliğinin simgesidir. Birisi için zulüm olan, bir başkası için nostalji olamaz. Sokaklarında atların dövüldüğü, can verdiği, sırtlarında kırbaç şaklatılan bir kent umut ve hayat dolu olamaz. 

2- Erdem Gül’ün şu beyanatı çelişkili: 

Daha önce bazı belediyelerde faytonlar vardı ama onların kaldırılması çok kolaydı çünkü onlar turistik araçlar olarak kullanılıyordu. Adalar’da faytonlar bir ulaşım aracı olarak kullanılıyor ve kaldırılması çok zor. Faytonları bir ulaşım aracı olmaktan çıkarıp sembolik turistik araç haline getireceğiz. 

Adalar’da atlı faytonlar dışında ulaşımın başka hiçbir yolu olmasaydı, ikinci cümle kendi içinde gerçeği yansıtabilirdi. Oysa elektrikli/güneş enerjili faytonlar ve başka seçenekler var. 

Atlı fayton ulaşım aracı olmaktan çıkarılabiliyorsa demek ki zorunlu değil. Öyleyse “sembolik ve nostaljik, turistik araç” şeklinde tutulmasının nedeni keyfiyetten başka nedir? 

Can daima öncelikli olmalı 

Atlı faytonlara karşı verilen mücadelenin bir adalet ve özgürlük mücadelesi olduğunu yıllardır anlatmaya çalışıyorum ve diyorum ki: 

Canı daima paranın önüne koymazsanız; yaşam hakkı söz konusu olduğunda insanla hayvan arasında ayırım yaparsanız; sömürü insana ya da hayvana, kime yapılırsa yapılsın karşı çıkmazsanız; adaleti ve özgürlüğü insan ve hayvan, herkes için talep etmezseniz; sizden daha güçsüz olanı ezerseniz; sizinle aynı dili konuşamayanın gözlerine yansıyan acısını görmezseniz, oy vermiyor nasılsa diye zulme devam ederseniz; elinizde yetki varken onu adalet ve özgürlük için kullanmazsanız sorun siz olursunuz... 

Bir de şu var... 

Mustafa Kemal Atatürk’ün padişahlığı, halifeliği ve şeriatı kaldırdığı bu topraklarda, 21. yüzyılda “atlı faytonların kaldırılmasıçok zor” derseniz ben inanmam. 

Bunun onunla ne ilgisi var demeyin... 
 
Adalet ve özgürlük mücadelesi daima 
devrimcidir. 

22 Eylül 2019