Sayfalar

OYUN–ENTRİKA–KUMPAS DEVAM EDİYOR!..


Halk oylaması Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında Yüksek Seçim Kurulu sorumluluğunda ve hakemliğinde yapıldı. YSK siyasî iktidarla bütünleşerek hem oynatıcı ve hem de oyuncu durumuna düştü. 

Bir tarafta Evet diyen oynatıcı ve oyuncu olan iktidar cephesi, diğer tarafta Hayır diyen ve sadece oyuncu olan muhalefet cephesi vardır. 

AKP iktidarı devlet gücünü ve olanaklarını haksız olarak kullanmak suretiyle, halk oylaması sürecinde her türlü hukuksuz baskı şiddet zorbalık yöntemlerini öne çıkartarak ve rüşvet dağıtarak, Evet lehine propaganda yürüttü. 

Halk oylamasında tek sandık vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ehil vatandaşları yurtiçinde ve yurtdışında yüzbinlerce sandıkta oy kullanmış olsalar da bütün sandıklardaki oylar aynı nitelikte olduğu için sayıları da tek sandıkta toplanır. Geçersiz oylar ayıklanır, Evet ve Hayır oyları sayılarak ayrılır, sonuç açıklanır. Yarıdan bir veya daha fazla oy alan taraf kazanır. 

Yurtdışındaki tüm sandıklarda sandık kurulu mühürü olmayan oylar geçersiz sayıldı. Yurtiçindeki sandıkların bir kısmında sandık kurulu mühürü olmayan oylar geçersiz sayıldı. Bir kısım sandıkta ise, mühürlü ve mühürsüz oylar geçerli sayıldı. Ayrıca, mühürsüz oyların da geçerli sayılacağı kararı oy verme süreci devam ederken açıklandı. 

Ayrı nitelikteki oylar bir sandıkta toplandı. Bırakalım hukukun üstünlüğünü, hukuk veya kanun devleti olmayı, mevcut durum insan aklına aykırıdır. Sadece bu gerekçe bile seçimin iptal edilmesi için tek başına yeterlidir. 

Daha önemlisi, halk oylamasından bir hafta önce İstanbul Borsası’nda bir milyar dolara yakın değerde hisse alımı yapılarak, Borsa 100 endeksinin % 3 oranında yükselmesi ve bazı bankaların hisse değerlerinin % 5-6 oranında artması sağlanmıştır. Halk oylaması sonucunu Evet lehine çevirmek için yapılan bu işlem, manipülasyon olmaktan ötedir, suç olan spekülasyon kapsamına girmektedir.

Alım işlemlerinin yapıldığı günlerde doların değeri anlamlı bir şekilde artmadığından, alımlarda ya Türkiye Varlık Fonu marifetiyle TCMB veya kayıtdışı (kara para) kullanıldığı açığa çıkmıştır. 

Sonuç itibariyle, finans oligarşisi “haraç” olarak aldığı 1,5 milyar dolar ile birlikte borsada hisse senetlerinin değer artışından elde ettiği fiftik kâr nedeniyle bir hafta içinde milyarlarca dolar kazanmıştır. Bu kazancın yanında AKP iktidarının küçük esnafa verdiği krediler ve babaannelere veya anneannelere dağıttığı paralar çekirdek parası bile değildir. 

Dört büyük bankanın 2017’nin ilk çeyreğinde kârlarının % 45 civarında artması, yukarıda belirtilen borsa işlemini açıklayan yeterli kanıttır. 

Asıl önemli olan, halk oylaması sonucunu kendi lehine çevirmek ve ne olursa olsun kazanmak üzerine kurulan kumpastır. 

1) Yukarıda belirtilen yaptırımlar halk oylamasında kazanmaya yetmez ise, kazanmak için ne yapmalı? 

2) Muhalifler halk oylamasında kazanırsa, iktidarın kazanması için ne yapmalı? 

Halk oylaması sonuçları açıklandı. Açıklamaya göre % 51,4 – % 48,6 oranında Evet diyen iktidar cephesi kazandı. 

Bizim gücümüz sonucu değiştirmeye yetmez. Görevimiz, oynanan oyunu, yapılan entrikayı, kurulan kumpası, açıkça  ortaya çıkartmaktır. 

Muhalefet “Seçim iptal edilsin!..” diye itiraz ediyor. Biz de sonuna kadar bu itirazın yanındayız. 

Muhalefet daha aktif yasal eylemler yaparak iktidarı köşeye sıkıştırıp çaresiz bıraksaydı, iktidar ve dolayısıyla YSK ne yapacaktı? 

YSK hemen toplanacaktı, açıkladığı halk oylaması sonucunu oybirliği ile iptal edecekti, mühürsüz oyların geçersiz olduğuna ve oyların yeniden sayılmasına karar verecekti. 

Görülen o ki, muhalefet de bu kararı kabul edecekti. 

YSK hiçbir hile hurda çalma çırpma usulsüzlük yapmadan oyları muhalefetin gözetimi denetimi altında yeniden sayacaktı. Doğaldır ki sonuç, açıklanmış ve iptal edilmiş sonuçtan farklı çıkacaktı. Açıklanacak sonuç % 55 Evet – % 45 Hayır olacaktı. Yine iktidar kazanacaktı. Muhalefet oy hırsızı olmakla suçlanacaktı. 

1950’li yıllarda İstanbul’da “Yazı mı, Tura mı?..” oyunu oynatan kişiler vardı. Bunlar, biri oynatıcı ve ikisi çömez olmak üzere üç kişilik ekipten oluşurdu. Amaçları, göç nedeniyle Anadolu’dan İstanbula gelmiş saf insanların parasını kumpas kurup hile yaparak çalmaktı, çarpmaktı, ütmekti, söğüşlemekti. 

“Yazı mı, Tura mı?..” oynatan kişide, iki tarafı da yazı veya tura (tuğra) olan iki metal para vardır. Çömezlerin görevi, oyuncu toplamak ve oyuncuların oyuna tekli sayıda (1-3-5-7- gibi) veya bir tarafa yığılacak şekilde katılımını sağlamaktar. 

Oynatıcı kişi “Yazımı, Tura mı?..” diye sorar. “Yazı!..” diyenler bir tarafa ve “Tura!..” diyenler diğer tarafa geçer. “Yazı!..” diyenler çoğunluktaysa, oynatıcı kişi ikitarafı tura olan metal parayı havaya atar ve  yakalalayıp elinin üstüne koyar, diğer eliyle üzerini örter, oyuncuların dikkatini çektikten sonra elini paranın üstünden kaldırır. İki tarafı da tura olan parayı attığı için, tura gelmiştir. “Tura!..” diyenler çoğunlukta olursa, iki tarafı da yazı olan para atılacaktır ve yazı gelecektir. 

Oyuncuların sayısı ve bir yana yığılması ne olursa olsun, yazı tura oynatan hep kazanır.

Çünkü: 

1) Oyunda kullanılan iki para vardır, birinin iki tarafı yazıdır, diğerinin iki tarafı turadır. 

2) Paranın hileli olduğunu ve oyunda hile yapıldığını, oynatıcı ve çömezleri bilir, oyuncular bilmez. 

Gelelim asıl meseleye. Kumpasın oyun alanı; daha önce muhalefetin belediye başkanlığı kazandığı ve oy potansiyelinin % 59 – % 85 oranında olduğu yerler;

İstanbul (Adalar % 73 – Avcılar % 59 – Bakırköy % 77,7 – Beşiktaş % 82,9 – Kadıköy % 80 – Çatalca % 60,2 – Maltepe % 61 – Sarıyer % 59 – Beylikdüzü % 59 – Silivri % 59,8); Ankara (Çankaya % 78 – Yenimahalle % 58); Bursa (Mudanya % 62 – Nilüfer % 62); Hatay (Arsuz % 76,7 – Defne % 93 – Samandağı % 92,3); Antalya (Konyaaltı % 73); Sivas (Divriği % 71 – İmranlı % 63); Balıkesir (Ayvalık % 73,9); İzmir % 68,8 ; Muğla % 74,4 ; Şırnak % 75,5 ; Edirne % 70,6 ; Tekirdağ % 70,6 ; Mersin % 64 ; Diyarbakır % 67,6 ; Tunceli % 81,7 

YSK’nın 16.04.2017 tarihli öğleden önce aldığı 559 sayılı Karar; mühürsüz oylar geçersizdir. 

YSK’nın 16.04.2017 tarihli öğleden sonra aldığı 560 sayılı Karar; mühürsüz oylar geçelidir. 

Bu kararlar, YSK ve çömezleriyle sandık başkanı ve çömezlerinin elinde iki tarafı da yazı veya tura olan hileli para gibidir. 

Halk oylaması itiraz üzerine yeni bir karar alınarak açıklanmış sonuç iptal edilirse, mühürsüz oyların geçersiz olduğuna ve oyların yeniden sayılmasına karar verilirse, kumpas kurulan alanda kullanılan mühürsüz geçersiz oyların % 70’i muhalefetin olacaktır. Burada % 70 – % 30 sonuç belirleyici orandır. 

YSK 06.04.2017 tarihinde saat 12.00’de aldığı 560 sayılı kararı değiştirebilir mi? Aynı tarihli 559 sayılı kararı nasıl değiştirdi ise, 560 sayılı kararı da aynen öyle değiştirebilir. “Sehven yazılmıştır” veya “yazımda hata olmuştur” gerekçesiyle değiştirilmesinin mümkün olduğunu, biz söylemiyoruz, YSK üyesi söylüyor. 

Zaten kumpası kuranlar, 559 ve 560 sayılı kararların gerekçelerini karmaşık ve zor anlaşılır biçimde yazmıştır, illüzyonu ve karmaşıklığı artırmak için “Evet” mühürü hikâyesini katmıştır. Ayrıca, sandık kurulu mühürü öne basılmış, arkaya basılmış, öne çıkmış, gibi ıvır zıvır şeyleri karmaşık cümlelerle yazarak 298 sayılı yasanın 101’inci maddesini ve 131/1 sayılı genelgeyi sulandırmıştır. 

Mühürsüz oyların azlığının veya çokluğunun önemi yoktur. En alt tabanı bulduktan sonra, mühürsüz oylar çoğaldıkça, sonradan mühürlenen oyların sayısı artar. Lakin, sonuç değişmez, oran değişir. 

Kumpas kurulan alan muhalefetin ortalama % 70 ve iktidarın % 30 oy aldığı  iller ve ilçeler olduğu için; bu orandan ve açıklanan toplam oy sayısından, iktidarın ve muhalefetin aldığı oylar arasındaki farktan  hareket ederek, 478 oy hata payı ile, en alt taban olan 3.447.000 sayısını hesapla tesbit ettik. 

İllerde ve ilçelerde bu sayının altına inmemek koşulu ile daha fazla sayıyı hesaba katmak, oy oranını yükseltir ama kazananı değiştirmez. Bu nedenle yuvarlama yaparak hesabımızda 4.000.000 sayısını alacacağız. 

Muhalefet itiraz edince, YSK mühürsüz oyları geçersiz saydığında; 
25.157.463 Evet + 23.779.141 Hayır = 48.936.004 geçerli oy olduğu, 
25.157.463 – 23.779.141 = 1.378.322 fark ile Evet kazandığı görüldü. 

4.000.000  mühürsüz geçersiz oy dağılımı;

4.000.000 x 0,30 = 1.200.000  mühürsüz geçersiz Evet oyu 
4.000.000 x 0,70 = 2.800.000  mühürsüz geçersiz Hayır oyu 

25.157.463 – 1.200.000 = 23.957.463  geçerli Evet oyu 
23.779.141 – 2.800.000 = 20.979.141  geçerli Hayır oyu  

23.957.463 + 800.000 (İlk sayımda mühürsüz olan, arkası mühürlenince geçerli sayılan Evet oyları) = 24.757.463 Evet 

24.757.463 (Evet) + 20.979.141 (Hayır) = 45.736.604 (yeni geçerli oy),
24.757.463 – 20.479.141 = 3.778.322  oy farkıyla Evet kazanır!

24.757.463 ÷ 45.736.604 = % 54,13  Evet, 
20.979.141 ÷ 45.757.604 = % 45,86  Hayır olur.

Muhalefet kazansaydı, iktidar itiraz edecekti. YSK mühürsüz oyların geçersiz olduğuna ve oyların yeniden sayılmasına karar verecekti. 

Bu durumda;

25.157.463 Hayır, 23.779.141 Evet, 48.936.604 geçerli oy olsaydı; 

4.000.000 mühürsüz oy dağılımı (4.000.000 x 0,70 = 2.800.000 Hayır, 4.000.000 x 0,30 = 1.200.000 Evet) sonucu değiştirecekti;

25.157.463 (Hayır) – 2.800.000 (Geçersiz) = 22.357.463 
23.779.141 (Evet) – 1.200.000 (Geçersiz) = 22.579.141 olacaktı. 

Mühürsüz oylar geçerli sayıldıktan sonra Evet oylarının arkasının mühürlenmesi, oyların yeniden sayılabileceğinin kanıtıdır. Geçerli sayılmış oyların sonradan mühürlenmesinin başka bir mantığı yoktur. 

YSK Başkanı doğru söylüyor. “Filigramlı olmayan sahte oy sandıklara girmemiştir!..” diyor. Yani “Bizden başka hile yapan olmadı!..” diyor. Ama filigramlı geçersiz Evet oy pusulası arkasına sandık kurulu mühürü basılınca (canlı görüntüleri vardır) geçerli olmuştur. Bu işlem, filigramlı sahteciliktir. 

Adamlar diyor ki, Türk parasında olduğu gibi oy pusulasında da sahteciliği önlemek için filigram vardır, filigram asıldır. Bu bir kıyasımukassim yapmaktır. Türk parasında filigram vardır ama, filigramlı paranın üzerinde TCMB Başkanı’nın imzası yoksa o para geçerli olmaz.

Ayıptır, doğru dürüst hakim olan kıyasimukassim yapmaz. 

Biz insaflı davrandık. Türkiye genelinde 800.000 Evet oyunun arkasının mühürlendiğini kabul ettik. Sandık başına 5 oy düşüyor. 

Sonradan mühürlenme işi, her sandıkta yapılmadı, muhalefetin güçlü olduğu illerde ve ilçelerde yapıldı. 

22.579.141 + 800.000 (Geçersiz olduğu halde sonradan arkası mühürlenerek geçerli sayılan Evet oyları) = 23.379.141 Evet,
22.357.463  Hayır 

Yeni genel geçerli oy sayısı;  
23.379.141 + 22.357.463 = 45.736.604 
23.379.141 – 22.357.463 = 1.021.678 fark ile yine Evet kazandı!.. 

23.379.141 ÷ 45.736.604 = % 51,1  Evet, 
22.357.463 ÷ 45.736.604 = % 48,9  Hayır! 

Kumpas nasıl çalıştı? 

Kumpas, iktidarın emriyle YSK üyesi üç kişi ve bir de çömez olmak üzere dört kişi tarafından kuruldu. Bunlar baş oynatıcıdır. YSK üyesi üç kişi, 16.04.2017 tarihli üç kararı ve gerekçesini hazırladı (559 sayılı karar, 560 sayılı karar, oylamadan sonra devreye girecek olan itirazlara verilecek cevap ve gerekçeler). 

YSK bu kararlar ile ilgili emir ve talimatları il ve ilçe seçim kurulları marifetiyle sandık kurulu başkanlarına sözlü olarak iletmekle en büyük oynatıcı olduğunu belli etmiştir. Sandık kurulu başkanları, sandık başında ve çevresinde Başbakan’dan daha yetkilidir. Sandık kurulu üyeleri, sadece verilen işleri yapar, tutanakları tutar, itirazı varsa şerh koyar, yardımcı oynatıcıdır. 

Kumpas alanı olarak ağırlıkla muhalefetin çok güçlü olduğu iller ve ilçeler seçilmiştir. 

Sandık kurulu başkanları halk oylaması başlamadan önce mühürsüz oyların geçerli olacağını bilmektedir. Oylama başladığı andan itibaren çömezleriyle birlikte seçmenlerin eline mühürsüz oy pusulası verildiği bazı bölgelerde açığa çıkmıştır. 

Oynatıcıların en büyük kozu, mühürsüz oyların geçerli olacağını bilmesidir. Oy kullanacak vatandaşların bunu bilmemesidir. 

Sonuç :

1) Bu kumpas, içeriği aynı olmakla beraber farklı biçimde kulanılmaya devam edecektir. 

2) İktidarın hedefi nehirin ötesindedir. İktidar hedefine ulaşmak için köprü yapmıştır. Halk oylaması mücadelesinde muhalefetin önüne aşılmaz dağ koymuştur. Muhalefet cephesi, aşılmaz dağı delmiştir ama, köprüyü yıkamamıştır. 

3) Muhalefet cephesinin önündeki görev, iktidarın hedefine ulaşmasını engellemek için köprüyü yıkmaktır. Yeni hedefe göre, yeni strateji ve bu stratejiyi uygulamak için yeni kadrolar şarttır. 




Sınıfsız Toplum Platformu